Türkiye kesinlikle bir Turizm ülkesidir ve hatta dünyanın en önemli turizm ülkesidir.Yapılan hatalar nedeniyle bunu gerçek anlamda hayata geçiremiyoruz. Türkiye’ye giriş yapan turist sayısı 2023 yılında 56,7 milyon kişi ve bunların bıraktığı gelir de 54,3 milyar USD… Yani ortalama bir turist 957 USD harcama yapmış. Türkiye’den yurt dışına çıkışlar ise 57 milyon kişi olarak gerçekleşmiş durumda, bunun da 7,730 bini yurt dışında ikamet eden Türkler olduğu için 50 milyon kişinin ortalama çıkı yaptığını ifade edebiliriz. Bunda elbette mükerrer çıkışların ne kadarı oluşturduğunu bilmiyoruz. Özellikle iş insanları, siyasetçilerin heyetleri, bürokratlar vs derken ortalama 10 milyon tekil çıkış olduğunu düşünebiliriz. Türkiye’ye gelen turistlerin ortalama kalış süresi de 2023 yılında önceki yıla göre düşüş göstermiş durumda… Sayın bakan bunun olumlu bir gösterge olduğunu düşünüyor. Oysa bu sürenin düşmesindeki etkenlerin başında günü birlik sınır geçişlerinin payını da dikkate almak lazım.1980’li yıllarda dağcılık ve dağlarda rehberlik yapardım. Ağrı dağına çıkışta masraflar hariç rehber olarak günde 100 USD alıyorduk. Gruptaki kişi sayısına göre ikinci, üçüncü rehber de aynı şekilde… Kamp yüklerini taşıyan katır ve katırcıların tarifesi de aynıydı. Yani 6 kişilik bir dağcı grubu 500 USD + masrafları rehbere, kampın durumuna göre 3 katır dersek 1500 USD de katırcılara ve katırlara veriyorlardı. Yani oteller, uçak, alışveriş, yeme içme olmadan daha 5 günlük bir tırmanış için dağın başında ödenen para 6 kişi için 2 bin USD. Yani kişi başında 350 USD, rehberin ulaşım otel vs masraflarıyla beraber de 450-500 USD harcama vardı. Bunlara kaldıkları oteller, yedikleri, içtikleri alışveriş vs eklendiği zaman bir kişinin minimum harcaması zaten 1000 USD’nin üzerine çıkıyordu. Zamanın Kültür ve Turizm Bakanı sayın Prof. Dr. Abdülkadir Ateş çok değerli bir ekonomist ve bakan olarak Özal döneminde başlayan betonlaşmaya karşılık bir seçenek olarak Alternatif turizm adımları attı. Rahmetli Erdal İnönü ve Fikret Ünlü’nün de katıldığı bir Aladağlar geçişi yaptık mesela… Erdal bey tamamına katılmasa da etkinliğe katılması ve bizimle kamp yapması bile gerçekten çok onur vericiydi.Sonra Çoruh’ta rafting etkinliği yapıldı, rahmetli Duygu Asena’nın ve birkaç kişinin bottan suya düştüğü anlar hayli gündem olmuştu… Tren turizmi yine ilk o yıllarda başlamıştı. Tren hareket saati de geçmiş olmasına rağmen Ankara garında beklerken, “sayın bakanım neden bekliyoruz” diyenlere, ekibin en keyifli katılımcısı olan gazeteci dostum sevgili Süreyya Sert henüz gelmediği için, “Durun hele Süreyya gelince gideceğiz” demişti.Sevgili dostlar, Türkiye doğası, tarihi, kültürü, coğrafyasıyla kesinlikle bir turizm destinasyonudur. Ama kelimesini kullanmayı sevmem, AMA… Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan bizler turizm insanı mıyız? Bunu sorgulamamız lazım…Turist gelsin de 100 liralık şeyi 1000 liraya kakalayayım mantığını bitirmedikçe, var efendim nasıl içki içermiş, şortla nasıl gezermiş gibi davranışlardan kurtulmadıkça biz bir turizm ülkesi olamayız.Türkiye’yi sadece Göbeklitepe, Efes, Kaçkar dağları, Antalya, Gaziantep, Bodrum’un sahip oldukları turizm ülkesi yapmaz. Bizim insanlarımızın bunu istemesi gerekiyor. Bu anlamda Yunanistan mesela bir turizm ülkesidir. Antik Yunan kalıntılarını, adalarını, plajlarını, mutfağını ve eğlencelerini çok iyi takdim eder. Lezzetlidir. Tavernalarındaki yemeklerde ucuzundan bitkisel yağ kullanılmaz, halis mulis zeytin yağı kullanılır mesela.Kimse kimsenin yediği, içtiği, giydiği ya da giymediğiyle ilgilenmez. Yediğinizin, içtiğinizin hesabını ödersiniz, sizi turist olduğunuz için kazıklamazlar. İtalya mesela, turizm ülkesidir; İspanya da… Ama turist istemiyor insanlar, Barcelona’da mesela… İddia ediyorum, Türkiye her şey dahil sisteminden çıktığı taktirde, yabancı tur şirketlerinin oyuncağı olmaktan çıkacak ve daha nitelikli turisti ağırlayarak çok daha yüksek para kazanacaktır. O modeli daha sonra anlatacağım, şimdilik bununla yetinelim.Türkiye’nin 1980’lerden bu yana başarı olarak anlatılan beton turizmi başarı filan değil tek kelimeyle başarısızlıktır. Öyle ki Türkler bile başka ülkelere gitmeyi tercih eder hale gelmiştir. Tez elden aklımızı başımıza alıp, her şey dahil sisteminin toplam turizm içindeki payını azaltmalıyız.Beypazarı güzel bir örnek mesela, oraya giden bir turistin harcadığı para Beypazarı ekonomisine dahil oluyor, Antalya’ya gelen ise parayı uluslararası tur operatörlerine veriyor, Antalya ekonomisine ise bu endüstrinin işlemesi için tedarikçi olmaktan başka seçenek kalmıyor.
Gündem
Yayınlanma: 24 Haziran 2024 - 08:51
Güncelleme: 26 Haziran 2024 - 10:03
Tanyel Yılmaz yazdı; Türkiye bir turizm ülkesi midir?
Turizmnews.com ailesine katılan Gazeteci Tanyel Yılmaz, ilk yazısında ''Türkiye bir turizm ülkesi midir?'' başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı:
Gündem
24 Haziran 2024 - 08:51
Güncelleme: 26 Haziran 2024 - 10:03