Tekrar merhaba,bu mesleğe ayak uydurmak için her birimiz her gün mevzuat okuyup uygulamaya çalışıyoruz. Akşamdan sabaha değişen kanunlar da cabası. Bu mesleğin geleceği olduğu gibi bir de geçmişi var ve geçmişteki uygulamaları da merak ediyor ve elimden geldiğince araştırmaya çalışıyorum, açıkçası bu ilgimi çekiyor.Bu yazımda ise muhasebe-mali işler departmanlarının turizm sektörü özelinde genel olarak biraz yakın tarihçesini ele almaya çalışacağım.
Önce e-faturadan başlayalım; 1960’lı yıllarda dünyada kullanılmaya başlayan e-fatura, ülkemize 2010yılındagiriş yaptı. Dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ti fakat temelleri eski bir hesap uzmanı olan rahmetli Kemal Unakıtan Bey’in bakanlığı döneminde atılmıştı ve üzerinde titizlikle durduğu bir konuydu. Kemal Bey piyasayı iyi bilen, kayıt dışı ekonomiye adeta savaş açan ve e-dönüşüm sisteminin bir an önce hayata geçmesi için bütün çalışmaları başlatan kişiydi.Pekibiraz daha geriye giderek elimizin altında bilgisayarlarımız yok iken, turizm sektöründe faturalama işlemi nasıl yapılıyordu hiç merak ettiniz mi? Elimde köklü bir otele ait olan arşivimde sakladığım 1970 ‘li yıllardakesilen bir fatura var. Eğer e-fatura ile karşılaştırmasını yaparsakbirinci konu; Billing (opera programı kullananlar bilir ) ekranlarınızın tamamen manuel bir föy şeklinde tutulduğunu ve tamamen el yazısı ile yazıldığını , her gün oda fiyatını , telefon kullanımlarını , oda servisi ve restaurant tüketimlerini , laundry vb.. harcamalarını yazarak ve bir önceki günün toplamlarını diğer güne devrederek oda hesaplarını tuttuğunuzu ve kayıtlarınıza aldığınızı düşünün.İkinci bir konu; faturada e-imza yerine damga vee-fatura kontörüne benzettiğim tanesi 1 liradan 2 tane damga pulu var.Üçüncü bir konu ise; hali hazırda uygulanan kdvvergisine ek olarak, 01.01.2022 tarihine ertelenen konaklama vergisine de benzettiğim matrah üzerinden hesaplanan %15 servis ve sadece restaurant tüketimleri üzerinden hesaplanan % 10 işletme vergisi var. Bu fatura föyünü gördüğümde ve karşılaştırma yaptığımızda aslında mantığın değişmediğini sadece şimdiki kullandığımız sistemlerin değişime uğradığını anlamış oldum.
E-defter konusu ise benim için daha ilginç. Bildiğiniz gibi noterlerden resmi açılışlarını ve bazılarının kapanışlarını yaptığımız defterler. Resmi defterlerle üniversite stajımı yaparken tanıştım. Döner sermayeli bir devlet kurumunun mali işler departmanında 20 kişilik bir ekiptik. Resmi defterler deyince aklınıza bilgisayar programlarında hazırladığımız bir tuşla yazdırabildiğimiz bir şey gelmesin. Yevmiye defterini nerdeyse bir masa büyüklüğünde ve 2 kişinin el yazısıyla yazarak tuttuğunu düşünün. Bir kişi defterin sağ kısmına yevmiye kayıtları yaparken diğer kişi defterin sol kısmına yevmiye kayırlarını yapıyordu. Faturalar yevmiye kayıtlarına geçtikten sonra defter-i kebir (büyük defter) kayıtları için bir başka kişiye gönderiliyor diğer kişi de defter-i kebir kayıtlarını yapıyordu ve gün sonunda mesai bitimine 1 saat kala çapraz kontroller yapılıyordu. Şimdi ise bildiğiniz gibi e-defterleri gib sitesine yükleyerek noter onayı yerine e-defter beratlarını alıyoruz.Bu konunun da eskiye göre daha mikro ekipler ile otelcilik ve turizm sektöründe de farklı olduğunu düşünmüyorum.
Eski uygulamalarla her karşılaştığımda veyaher okuduğumda aklıma 2 şey geliyor. Birincisi gerçekten işini iyi bilen tecrübeli insanların bu mesleği yaptığını, bir diğeri ise vergi politikasının maalesef ülkemizde hiç değişmediği. Son dönemde yaşadığımız en büyük sıkıntıların başındae-dönüşüm adı altında yeni uygulamalara karşı GIB altyapısının yeterli olmaması geliyor. Buna en güzel örnek 01.08.2020 tarihinde MUHSGK uygulamasına geçtiğimizde, lütfen sistemin çökmemesi için beyanlarınızı son güne bırakmayın diyerek Gib internet sitesinden duyuru yayımlanmasıdır. AslındaGib muhasebe ve mali işler ekiplerinin üzerindeki iş yükünü analiz ederse neden son gün beyan ve bildirimlerin yapıldığını anlar diye düşünüyorum. Buna ek olarak taakşamdan sabaha değişen ve hatta bayramdan 1 gün önce arife gününde değişen kanunlarda cabası.Unutmayalım ki değişim ve gelişim; mesleki eğitim, bilgi ve tecrübe kökleriyle daha sağlam temellere oturur.Peki şimdi şunu soralım kendimize gerçekten e-dönüşebildik mi ?.... Sevgiler,
Cem ÇETİN
Ramada Hotel &Suites Merter – Mali İşler Müdürü