Dünyanın en büyük seyahat şirketi olan, 178 yıllık İngiliz tur operatörü Thomas Cook iflas etti. İngiliz Sivil Havacılık Kurumu CAA, tur operatörünün ticari faaliyetlerine son verdiğini duyurdu ve hemen ardından Türkiye'nin de aralarında bulunduğu birçok tatil beldesine Thomas Cook aracılığı ile giden 150 binden fazla İngiliz turistin geri getirilmesi için “ikinci dünya savaşından bu yana” tarihin en büyük geri dönüş operasyonlarından birini başlattı.
Thomas Cook neden iflas etti?
1. Dünyadaki yeni iş düzenine uyum sağlayamadı, klasik tur operatörü, havayolu, Hotel zinciri gibi yüksek maliyet ve risk barındıran yapıyı daha fazla taşıyamadı.
2. Vizyonunu yenileyemedi.. Internet üzerinden düşük maliyetlerle iş yapan rakipleri ile rekabet edemedi.
Thomas Cook gitti de diğer rakipler TUI, Rewe , Airtours, First Choice, Kuoni ya da Club Med ondan farklılar mı? Tartışılır. Ticarette kar da edersin, zararda, ama iş turizm olunca burada kurallar farklı işliyor, çünkü satın aldığın hizmeti ancak yerinde deneyimleyebiliyorsun. Thomas Cook ile tatile gittiğini zannedenler ortada kaldılar. İşte tam da bu risk yüzünden pek çok medeni ülkelerde buna karşı önlem almış ve zorunlu sigorta kuralı getirmişler. Ama bu sigorta bizdeki gibi eften, püften, dostlar alışverişte görsün sigortası değil!. Yukarıda örneğini verdiğim 150 bin kişilik bir kurtarma operasyonunu finanse edebilecek kadar güçlü bir mekanizma.
Bu olaydan kendi adımıza çıkartmamız gereken önemli dersler var, gelin bunlara bir bakalım.
Yeni turizm kanunu deyip duruyoruz ya, hah işte yeni kanun taslağı tam da bu gibi olaylar için sigorta kuralını zorunlu kılıyor. TURSAB’ın önerdiği şekliyle*, dünyadaki örneklerindeki gibi Türk turistlerin sağ salim ülkelerine geri getirilmelerini sağlayacak güvenli bir sistem öneriyor. Ama Turizm Bakanlığı nedense “Bakanın verdiği söze rağmen” yasanın bir an önce çıkması için harekete geçmiyor? Sadece Turizmcileri değil, bu eylemsizliği nedeniyle güvenli tatil isteyen tüketiciyi de karşısına alıyor. Hükümete naçizane bir önerim daha var, turizmde işlerin iyi gittiğini görünce hemen Turizm Tanıtma Ajansı Kanunu çıkarttınız ya, bakın kimse açık açık itiraz etmedi (yoksa edemedi mi demeli), o halde Turizm Bakanlığına şöyle bir önerim olacak; Hazır eliniz değmişken bir de Acil Durum Yasası çıkartın, benzer bir vergiyi de Thomas Cook örneğindeki gibi yaşanabilecek toplu mağduriyet olayları için kullanacağız deyin, o parayı da bildiğiniz gibi harcayın.
Son sözüm uçak bileti ve paket tur satan değerli meslektaşlarıma.. Senelerdir dilimde tüy bitti, internet üzerinden satış yapan şirketlerin pazarı alt üst etme olasılığını anlattık, dinleyen olmadı, bu şirketlerin başarı grafiği gün be gün yükselirken “bariz bizde benzeri bir satış kanalı kuralım” dedik, ilgilenen çıkmadı. Bu işi ne TURSAB, ne diğer meslek kuruluşları, ne de Turizm Bakanlığı dahi çözemez. Olay o derece büyük, karşımızdaki şirketler o denli güçlü..
Sonuç ortada, koskoca Thomas Cook gitti yahu, bırakın birbirinizle didişmeyi, sağa sola evrak paslayarak gündem yaratma çabalarını, kapı aralarında dedikodu yapıp, aklınızca birbirinizi yıpratmayı, sektör elden gidiyor yahu, siz neyin peşindesiniz?
Cemal Kızıltan
Kurucu Moderatör
TURSAPNET
Yahoogroups/Facebook
*TURSAB’ın önerdiği şekliyle sözünü özellikle vurguladım, çünkü anımsayacağınız gibi Bakanlık mevcut kanuna “Otellere transfer yapma yetkisi” gibi kabul edilemez maddeler eklemeye yeltendi, sektörden gelen isyanı duyunca geri adım atmak zorunda kaldı. Yasa taslağının son hali sadece Turizm Bakanlığında olduğundan bu uyarıyı yapmakta yarar gördüm.