Tarsus farklı dillerde farklı anlamlar alan ve şiirimsi yönü olan bir şehirdir
Tarsus bir sevdadır;Kültürlerin dinlerle buluşup dile geldiği masalımsı bir şehirdir,üç dinin muhabbetle buluştuğu bir kervansaraydır.
Dünü,bugünü ve yarını ile bizlere ışık tutan hazinedir. Tarsus,insanoğluna Anadolu'da kapılarını açan en eski şehirdir.Aynı zamanda,Roma devletinin en çok önem verdiği yerlerden biri olan Kilikya'nın da Başkentidir Tarsus.
Tarsus'un geçmişi taa yeni taş çağına kadar uzanmaktadır,Kent'in hem ismi hem de kurulduğu yer açısından adı gibi esrarengiz bir şehirdır,tarihte hep paylaşılamayan şehir olarak bilinmektedir,
Asur,Pers derken,Batıdan doğuya bütün cihana hakim olmaya çalışan Helenizm'in babası Büyük İskender'in bile ölüm sebebi olan bir şehirdir.M.Ö 333 yılında asya seferi için Gülek boğazını aşıp Tarsus düzlüğüne inen İskender,Antik tarihçilere göre Adını Araplardan alan Baradin(Berdan) çayına terli olarak Tarsus şelalesinde yıkanması ile hastalandığı ve yolda giderken öldüğünü yazarlar.Doğusunda Adana,Batısında Mersin,sırtını Toroslara yaslamış ve kucağını akdenize çamış olan tarihi kent,dününde Kilikya'ya başkentlik yaptığı gibi çok kısa bir gelecekte Turizm'e başkentlik yapmak için sabırsızlıkla bekleyen gizemli bir hazinedir.
Kimler gelip geçmedi ki bu şehirden, Bir süre Asur egemenliğinde kalan yöre, daha sonra Persler'in,MÖ 333'te ise Alexander'in (Büyük İskender) yönetimine geçmişti. MÖ 66'da Kilikya bir Roma vilayeti olunca, Tarsus'ta bölgenin merkezi durumuna getirilmiştir. Tarsus bu dönemde büyük bir gelişme gösterdi
Roma,Bizans,Arap,Selçuklu,Haçlılar,Osmanlı ve daha niceleri,şehrin sokaklarını adımlarken sanki her an karşınıza geçmişten biri çıkıp rehberlik edecekmiş gibi kendinizi hissedersiniz
Bu büyülü kent'e hayat veren,geniş düzlüklerine ismini bağışlayan Berdan çayından güzelliğini, ve büyüsünü alır.Berdan ovasında (Tarsus ovası) kendi kabuğuna sığmayan ve gün geçtikçe bir çekim merkezi,cazibe kenti olan şehir kuzeye dogru engebeli arazi boyunca son yıllarda hızla gelişmektedir. Çok zengin bir tarihi olup,adeta saklı hazine gibi keşfedilmeyi bekliyor,bazı dini inançlar yönünden önemli bir kenttir.Bu kent dillerin,dinlerin ve kültürlerin şehridir. Kuran'ın Kehf Suresinde geçen 390 yıl bir mağarada uyuyan 7 can,7 Allah sevdalısı olan Ashab-ı Kehf (Yedi Uyurlar)'e ev sahipliği yapmış, İncil (Yeni Ahit)'in yazarlarından biri olan Pavlus'un doğduğu şehirdir Tarsus . Mistik bir atmosfere sahip olan şehir Hristiyanlarca da hac yeri olarak kabul edilmektedir. Kudüs'teki Kıyamet Kilisesinden sonraki Anadolu da en kutsal kilise olan Tarsuslu St. Paul kilisesi ve St. Paul kuyusu Tarsus'un en önemli hazineleridir.Tarsus hep ilklere imza atmış mamur bir şehir,alt yapı sistemi ile dünyanın ilk kanalizasyonu, geçmişin geleceğe ışık tutan teknolojisi Tarsus sokaklarında anlam buluyor.
Antik yolu Tarsus'un yaklaşık iki bin yıl önceki ihtişamından büyük ve sağlam bir kesit ortaya koymaktadır.Bu cadde Tarsus'un medeniyete ve yarına uzanan caddesidir adeta, Antik Çağ içerisinde uzun dönem hizmet verdiği anlaşılan bu yolu dönemin tarihe yön vermiş birçok ünlü isminin kullanmış olması,buram buram ünlülerin izlerinin kokusu ve her an cadde de karşılaşacakmışsınız hissi vermesi ilginçtir. Bunların arasında St. Paul, Cicero,Augustus, Kleopatra,ve Hadrian bunlar arasında en ünlülerdir ve daha nicelerinin ayak izlerini bulursunuz'.
Şehrin tacı konumunda olan Kleopatra kapısından geçerken,dünya'nın en güzel kadını olan Mısır kraliçesinin güzelliği ile büyüleneceğinizi hisedeceksiniz,bu caddeyi adımlarken daha büyünün etkisi geçmeden karşınıza Ramazanoğullarının o ihtişamlı dönemini yansıtan Camii Nur( Ulu Cammii) heybeti ile sizleri karşılar,Camii sırtını İslamın ilk müezzini Bilal-i Habeş türbesine yaslamış kucağını da Kırk kaşık bedestanına açmış bir şekilde bulacaksınız.
Bu mekanların sarhoşluğu ile gezinirken kendinize geldiğinizde Makamı Şerif Danyal Peygamberin mekanı karşılayacak,hemen karşısında da Roma hamamı ve Şahmeran anıtı sizi bekliyor olacak.
Şehirle vedalaşmaya başladığınızda doğanın büyülü atmosferi ile büyüleneceksiniz karşınızda gelin tülünü andıran ve güneş ışınları ile adeta rask eden suyun şöleni Berdan ( Kydnos ) Çayı üzerinde şahitolacaksınız. Berdan nehrinin bu bölümünde nehir suyu 4-5 metrelik bir yükseklikten dökülerek doğa harikası ve melodi sesi çıkaran Berdan çayı Tarsus şelalesini göreceksiniz.
Tarsus'un büyülü hikayesini yazabilmek için,sokaklarında yürümeli,Cumbalı evlerinin tablo görüntüsüne bir sevgi fırçası atmalı,yada çay bardağında tarsusi içmeli