Her şey dahil sisteminde olanlar şunlar:
- Otel yatırımcıları uluslararası tur operatörlerine çalışıyor.
- Asıl parayı tur operatörleri kazanıyor.
- Otel yatırımı yapanlar aynı zamanda restoran vs yatırımı da yapıyor.
- Yatırım yapma miktarları büyüdüğü için sadece parası olanlar otel yapabiliyor.
- Otellerin bulunduğu çevrede turizmin neden olduğu kaliteli bir gelişim yaşanmıyor. Yöre kalkınamıyor.
- Turist kalitesi sürekli düşüyor.
- Ülkenin turizm geliri sürekli düşüyor.
- Yatak stoğu çok fazla olduğu için fiyat bazlı rekabet nedeniyle fiyatlar düşüyor.
Peki her şey dahil olmayınca neler oluyor?
- Otel yatırımları daha çeşitli oluyor. Butik oteller, sadece oda veren oteller gibi AIRBNB ile otel arası modeller gelişiyor.
- Otel yatırımcıları parayı kendileri kazanıyor.
- Online oda satışları daha etkili oluyor.
- Yatırım yapılacak rakamlar azalıyor.
- Bugün 5 yıldızlı bir tatil köyü kadar alana 100 tane küçük otel, onlarca restaurant, bar, cafe kuruluyor.
- Yöre sakinleri otel çalışanı değil kendi otelinin sahibi oluyor.
- Turist için seçme şansı doğuyor.
- Sadece konaklama hizmeti verenler kar ediyor.
- Yöre sakinlerinin kurduğu lokantalar, barlar gibi işletmeler de iş yapıyor.
- Turist kalitesi çeşitleniyor. Daha çok kaliteli turist geliyor. Kaliteli turist bu gün bazı sınırlı sayıdaki her şey dahil oteller dışında YOK.
- Otel kalitesi farklılaşacağı için fiyat/kalite bazında bir rekabet oluşuyor.
- Ülkenin turizm geliri çeşitleniyor ve artıyor.
Saymakla bitmez… Bugün her şey dahil bir otelde konaklayan turist dolaylı olarak konaklama dışında, güvenlik, yeme-içme, alkollü içkiler, animasyon eğlenceleri gibi farklı hizmetler için de para ödüyor tur operatörüne. Dolayısıyla tur operatörleri aslında güvenlik görevlisi, garson, aşçı, animasyon görevlisi gibi çalışanların da maaşlarına ortak oluyor.
Her şey dahil sistemi tek kelimeyle turizm yoluyla ülkelerin sömürülmesidir.
Türkiye daha fazla geç olmadan turizm bölge planlamalarını yeniden gözden geçirmelidir.
Dev turistik tesisler yerine daha küçük ölçekli oteller, sadece konaklama hizmeti veren oteller yayılmalı. Bu turizmde yatırımları tabana yayacaktır. Daha çok otel sahibi olacak ve bu insanlar sadece oda konaklama hizmeti verecekleri için sınırlı sayıda personel ile verimli bir işletmecilik yapacak; karlı olacak ve daha çok vergi ödeyecektir.
Yanı sıra yöre sakinleri işletmeler açacak, restoran, cafe, bar gibi işletmeler de turiste kaliteli hizmet verecek şekilde açılmaya başlayacaktır.
Biri oturup maliyet analizlerini yapabilirse iyi olur, benim haddim değil. Sadece şu kadarını söyleyebilirim…
Yunanistan’a gittiğimde kaldığım otellerde neredeyse resepsiyon bile yok. Şifreli kilitlerle binaya giriyorsunuz, odanızı zaten booking gibi platformlardan alıyorsunuz ve ödemenizi de onlara yapıyorsunuz. Odanızın temizliği de siz kimseyi göremeden yapılıyor ya da ben kaldığım sürece temizlik istemiyorum diyorsunuz… Tüm maliyetler doğru yönetildiği için çok karlı bir iş.
Yemek için aşçı, yamak, garson olsun, mutfak yatırımı yapayım, tabak çanak alayım yok… Herkes kendi işini yapıyor, otelci konaklama, taverna yemek, cafe, bar gibi yerler de içecek…
Türkiye’deki turizm yapılanması bu şekilde dönüşün gösterdiği taktirde ülkemiz içi çok daha verimli ve karlı olacağı ve turizm bölgelerindeki kalkınmanın daha sağlıklı olacağına inanıyorum.
Büyük ölçekli oteller, yatırımlar elbette olacak, yatırım büyüdükçe risk de büyüyor kar oranı düşüyor ama miktar artıyor…Turist de daha memnun olarak ayrılıyor…
Kesinlikle katılıyorum, biz de oteller olarak Yunanistan gibi room only, self check in gibi sistemlere dönüyoruz yavaş yavaş. Sebep çalışan bulamama, yüksek maliyetler ve daha başka nedenler. İzim Bozada - Küçük Oteller Sitesi